Livar, balıkçı teknesinde balıkların taze kalması için alt tarafı denizle ilgili tahta havuz.
-Latince “vivarium” yani akvaryumdan geliyor.
-Kökü, “canlı olmak, yaşamak” fiili olan “vivus”.
-Bu fiilin geçmişi ise Hintavrupa Anadilinde  *gwei- "yaşamak” sözcüğü.
-Bu ana kök bir sürü dile kaynaklık etmiş.
Sanskritçe: jivah "alive, living;" 
Eski Persçe: jivaka- "alive," 
Orta Persçe: zhiwak "alive;" 
Yunanca: bios "one's life, course or way of living, lifetime," zoe "animal life, organic life;" 
Eski İngilizce: cwic, cwicu "living, alive;" 
Latince: vivus "living, alive," vita "life;" 
Eski Kilise Slavcası: zivo "to live;" 
Litvanca : gyvas "living, alive," gyvata "(eternal) life;" 
Eski İrlandaca: Irish bethu "life," bith "age;" 
Galce: byd "world."
Yani “Viva Zapata!” bu sözcükle ilgili.
Sanırım “Zito!” ünlemi de Yunancaya Slavcadan gelmiş.
Bir eski sandalda neler saklı işte