28 Eylül 2020 Pazartesi

Mir'at-Ül Memalik, Seydî Ali Reis, Tercüman Y.

 

Türk denizciliğinin en renkli isimlerinden birisi de Seydî Ali Reis’tir (1498-1562).

Dedesinin ve babasının da donanmada önemli görevler yüklendiğini biliyoruz. Çekirdekten denizci olarak yetişmiş, genç yaşta Kanuni’nin Rodos seferine katılmış, Barbaros’un yanında Preveze’de, Sinan Paşa ile Trablusgarp seferinde pişmiştir. Yetenekleri nedeniyle Piri Reis’in ardından zor bir görev olan Hint Kaptanlığına atanmıştır. Zor demek az olabilir çünkü bu işte başarısız kabul edilen Piri Reis başını kaybetmiştir.

1553’de atandığı bu görevi kısaca anlatmak pek kolay değil. Osmanlı donanmasının en müşkül harekatı denilebilir. Portekiz donanmasıyla yaptığı birkaç çarpışmanın ardından büyük bir fırtınanın (Fil Tufanı) ortasında kalır. Donanma gemilerinin teknik yetersizlikleri nedeniyle bu afet felaket getirir. Kadırgaların bir kısmı parçalanır, kalanlar hurda haline gelir. Hint bölgesinde karaya çıktıklarında askerlerin çoğu yerel yöneticilere paralı asker olmak için ayrılır. Ali Reis Hint, Sind, Afganistan, Pakistan, Maveraünnehir, Horasan, Azerbaycan üzerinden kimi yerlerde ayağı yalın, başı kabak yola revan olarak, büyük maceralar atlatarak Anadolu’ya gelir ve yine boydan boya kara yoluyla İstanbul’a ulaşır.

Bu yolculuğu tam dört yıl sürmüştür. Herkes onu ölü bilmektedir. Ama bu seferi yüzünden beklendiği gibi başını vermez. Aksine ödüllendirilir ve hayatının geri kalanını huzur içinde geçirir.

İyi de olur çünkü aslında önemli bir bilimcidir de. Astronomi, seyir bilimi ve trigonometri konusunda dahi sayılabilecek kadar yeteneklidir. Çeşitli kitaplar yazar. İşte onlardan birisi de bu acayip Hint seferini anlattığı Mir’at-ül Memalik (Memleketlerin Aynası) kitabıdır. 

Osmanlı tarihçisi Jean-Louis Bacque Grammond Mir’atü'l-Memalik’in Fransızca çevirisini yayınlamış ve çok beğendiğini söylemiştir.

“Özbek dili ve edebiyatı” konulu bir radyo programına katılan Grammond’a Mir’atü'l-Memalik’i ve yazarı Seydi Ali Reis sorulduğunda. Kitabı çok beğendiğini, Fransızca çevirisini yaptığını ve Seydi Ali Reis rastladığı padişaha göre Çağatayca, Farsça veya başka dillerde şiirler yazıyordu. Bu kitabın konularına paralel bir kitaptan bahsedebiliriz, bu da Grek edebiyatından Anabasis demiştir. 

Seydi Ali Reis Çağataycayı bu zorlu gezisi zamanında öğrenmiştir.

Dönemin İstanbulunda “Başıma gelenler Seydi Ali Reis’in başına gelmemiştir,” gibi bir benzetme kullanılırmış 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Denizcilik Terimleri ve Denizci Dili Kaynakçası

Teknecilik Ansiklopedisi , John Vigor, çev. Doğan Çelen-Ali Gündüz, Amatör Denizcilik Federasyonu Amatör Denizci El Kitabı , Sezar Atmaca, A...